2025 yılı itibarıyla Türkiye ekonomisinin en belirleyici başlığı hâlâ yüksek enflasyon. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Temmuz 2025 verilerine göre yıllık enflasyon oranı %58,4’e ulaştı. Bu yüksek oran, tüketici davranışlarını önemli ölçüde değiştirdi. Artan fiyatlar nedeniyle hanehalkı harcamaları zorunlu ihtiyaçlara yönelirken, tasarruf oranlarında da dalgalanmalar gözlemleniyor.
Özellikle gıda, barınma ve ulaşım gibi temel kalemlerdeki fiyat artışları, gelir seviyesi ne olursa olsun tüm kesimleri etkiliyor. Market alışverişlerinde tüketiciler, artık marka tercihlerinden çok fiyat odaklı hareket ediyor. Türkiye genelinde yapılan bir tüketici eğilim araştırmasına göre, 2024’te her 10 kişiden 4’ü düzenli olarak alışveriş yaptığı ürünlerde marka değişikliğine gitmişken, bu oran 2025’te %68’e yükseldi. Aynı araştırmada, tüketicilerin %72’si indirim marketlerini ana alışveriş noktası haline getirdiğini belirtiyor.
Enflasyonun bir diğer etkisi de “ertelemeli tüketim” davranışında kendini gösteriyor. Mobilya, beyaz eşya, elektronik ve otomobil gibi yüksek maliyetli ürünlerde satış hacimleri önemli ölçüde geriledi. Türkiye Elektronik Perakendeciler Derneği (TÜKİD) verilerine göre, 2025’in ilk yarısında dayanıklı tüketim mallarında toplam satış hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre %18 azaldı.
Tüketici kredilerindeki sıkılaşma da bu davranışı destekleyen etkenlerden biri oldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, ihtiyaç kredilerinde büyüme hızı yavaşladı; faiz oranlarının %4,5 seviyelerine ulaşması, krediyle harcama eğilimini düşürdü. Aynı zamanda kredi kartı harcamalarında da bir seçici davranış gelişti. Artık birçok tüketici taksitli alışverişlerde yalnızca temel ihtiyaçlara odaklanıyor.
Bu tablo, perakende sektöründe de yeniden yapılanma sürecini hızlandırdı. Zincir mağazalar ürün çeşitliliğini azaltarak temel ihtiyaçlara yönelirken, dijital platformlarda kampanya ve abonelik tabanlı indirim sistemleri ön plana çıkıyor. Ayrıca ikinci el platformlarında kullanıcı sayısı ve işlem hacmi son altı ayda %40 oranında artış gösterdi.
Sosyal ve kültürel harcamalar da bu dönemde daraldı. Tiyatro, konser, seyahat ve dışarda yeme içme gibi aktivitelerde gözle görülür bir düşüş yaşanıyor. Kültürel etkinlik organizatörleri, bilet satışlarında geçen yıla göre %25-30 arasında düşüş olduğunu belirtirken, bu alanlarda en çok etkilenen kesimin gençler ve öğrenciler olduğu ifade ediliyor.
Tüm bu değişimler, ekonomik güven endeksine de yansıyor. TÜİK’in Temmuz 2025 verilerine göre tüketici güven endeksi 73,2 seviyesinde, yani “kötümser” eşik değerinin altında kalmaya devam ediyor. Bu da tüketicinin geleceğe dair beklentilerinde temkinli olduğunu ve harcamalarda dikkatli davrandığını ortaya koyuyor.
Uzmanlara göre, enflasyon kontrol altına alınıp gelir dağılımı dengelenene kadar bu tüketici eğilimleri devam edecek. Önümüzdeki dönemde harcamaların yapısı, enflasyona ve satın alma gücündeki değişime bağlı olarak yeniden şekillenmeye devam edecek.